Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi tarafından Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin 751’inci vuslat yıl dönümü dolayısıyla “Şeb-i Arus Vuslatın 751. Yılında Mevlânâ” başlıklı panel gerçekleştirilecek. Ege Üniversitesi Kültür Sanat Evi’nde yapılacak etkinlik, 19 Aralık Perşembe günü saat 11.00’de başlayacak.
Panelin moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Himmet Konur üstlenecek. Panel kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Gökbulut “Üç kelimeye Sığan Bir Ömür: Mevlânâ’nın hayat Hikayesi”, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamide Ulupınar, “Tasavvufi Sembolizm Açısından Mevlevi Sema Ayini”, EÜ Birgivi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Nuriye İnci ise “Eles’ten Evet’e: Mevlana’nın İnsan ve Varlık Tasavvuru” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek.
Etkinlikte ayrıca EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Tasavvuf Müziği Topluluğu tarafından, Arş. Gör. Yakup Selim Şenel yönetiminde bir müzik dinletisi gerçekleştirilecek.
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, 1207-1273 yılları arasında yaşamış din alimi, tasavvufçu, ilahiyatçı ve şair Mevlânâ bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan ülkesinin Belh şehrinde dünyaya geldi. Hazreti Mevlânâ, babası Horasan’ın büyük alimlerinden olan Bahaeddin Veled, annesi Mümine Hatun, kız kardeşi Fatıma Hatun, ağabeyi Alaaddin Muhammed ile yaklaşan Moğol istilası ve dönemin siyasi olayları nedeniyle Belh’ten ayrılarak Konya’da son bulacak yolculuğuna başladı. Konya’ya gelene dek Mekke, Medine, Şam, Erzincan, Anadolu’nun muhtelif şehirleri ve son olarak da Karaman’da bir süre yaşayan Mevlânâ, 1240 yılından itibaren Konya’da halkı irşat etmeye, dini ilimleri öğretmeye başladı. Konya’da tanıştığı Şems-i Tebrizi adında bir derviş, onun hayatında büyük etki yarattı ve hayatının geri kalan bölümünü şiire, musikiye ve semaya ayırdı. Mevlana, ömrünün son 10-15 yıllık kısmında, kendisine büyük sevgiyle bağlı sırdaşı Çelebi Hüsamettin’in tavsiyesi üzerine en bilinen eseri Mesnevi’yi ortaya çıkardı. Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleriyle özetleyen Mevlana, 17 Aralık 1273’te hayata gözlerini yumdu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı